Anasayfa    Özgeçmiş    Yazılar    Fotoğraflar    Yorumlar    Duyurular    İletişim      

CENNET ÜLKESİ HAWAİ

   CENNET ÜLKESİ HAWAİ



CENNET ÜLKESİ HAWAİ

Amerika’nın adalardan oluşan tek eyaleti olan Hawai, ukulele çalgısı, hasır eteklerle dans eden kadınları, “Aloha” diyerek ve boynunuza çiceklerden kolyelerle karşılandığınız cennet ülkesi olarak meşhur olduğu için Hawai’ye gidiyorum deyince bütün arkadaşlarımdan “vayyy” benzeri tepkiler aldım.


Ama benim için daha önemlisi bu cennet ülkeye gitmenin ötesinde bu geziyi bana doğum günü hediyesi olarak iki kızımın organize etmiş olmasıydı.



İki kızımdan Fatma gelemediği için bu geziye Meriç’le gidiyoruz. Ben de şimdiye yeteri kadar gezdiğimi düşündüğüm ve bu saatten sonra sevdiklerimle birlikte olacağım seyahatlara gitmek istediğim için çok mutluyum.

San Francsico'dan 5 saatlik uçuşla Hawai'nin en turistik adalarında olan Maui'ye ulaşıyoruz. Meriç’in AirBnb 'den kiraladığı yer adanın güney batısında merkezden biraz uzak ama sakin,keyifli bir bölge olan Kihei bölgesinde denize nazır bir daire. Duvarına yapılmış olan palmiye resimleri eve çok şirin bir hava veriyor. Ayrıca bir buz kutusu, iki şezlong ,şemsiye, surf tahtaları ve plaj havluları olması da hayatı bizim için çok kolaylaştırıyor. Zira Hawai adaları tatili için bunlar elzem malzemeler.



Bu bölge adanın merkezinden biraz uzak sakin keyifli bir bölge. Hawai Atlas Okyanusunda yanardağ püskürtülerinden oluşan 8 ana ve 12 küçük adadan meydana gelen 1959 yilinda ABD’ye katilan ve ABD’nin tek ada eyaleti.



Hawai kültürü kuzey amerika, asya ve yerli hawai kültüründen etkilenmiş. Adanın nüfusu bir milyona yakın .Ayrıca ABD ordusunun üssünde çalışan personel ile gelen turistlerden oluşuyor
.
Çoğu Hawaii doğumlu insanlar Hawaii Creole İngilizcesini konuşuyorlar.. Bu eski Hawaiice ile İngilizce'nin bir karışımı olup, genelde konuşulan bir dil. Geçmişte yasaklanan bu dil şimdi resmi dil olarak kabul edilmiş ve okullarda okutulmakta. Latin harfleri ile yazılan dilin okunuşu türkçe gibi imiş. Ayrıca ülkede hemen herkes İngilizce biliyor.



En büyük adası olan Oahu adasında Başkenti Honolulu var.

Hawai krallığı 1810 ile 1893 arasında monarşi ile yönetilirken 1894 1898 arasında bağımsız bir devlet oluyor 1898 den Amerikan eyaleti olarak kabul edildiği 1959 yılına kadar Amerikanın bir bölgesi olarak var oluyor.


1819 da kaptan Cook’la gelen protestan misyonerler Hawai’yi hıristiyan yapıyorlar.
1.5 milyon nüfusun %38’i Asyalı, %25 ‘i beyaz, %24 iki ya da daha fazla ırktan,%10 yerli hawaililer ,%9 ispanyol kökenliler, %2 zenciler ,%1 diğer ırklar ve yalnızca % 0,3 Amerikan ya da kanada kökenlilerden oluşuyormuş.
Din dağılımına gelince .Hrıstiyan: (29%),Budist: (9%),yahudi (0.8%), Diğer: (10%), Bağımsız; 51%)


Ayrıca ABD deki nüfusa göre en fazla LBGT oranının olduğu eyalet.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Hawaii

Eskiden şeker kamışı üretilirmiş, şimdilerde esas gelirini turizm oluşturuyor. İklimi yılın her döneminde (16 ile 27 arasında) aynı olduğu için ABD'nin her yerinden gelen turistleri ağırlıyor.



Okyanuslar da rüzgar olmasa bile kıyıda büyük dalgalar oluşuyor. Bunlar da surf yapmak için çok ideal. Bu surf de yelken olmuyor dalganın gidişatına takılıp suyun üzerinde kayıyorsun. Ancak surfe uygun plajlarda denize girmek çok zor oluyor. Kıyıya vuran dalgalar çok büyük ve kuvvetli olduğu bu tür plajlarda cankutaran oluyor.

Dalma ya da şnorkelle denizin dibini izlemek bu bölgede yapılacak keyifli sporlardan . Ayrıca adanın her yerinde bisiklet yolları var. Hız sınırı çok önemli . Virajların durumuna göre sık sık hız sınırı değişebiliyor.




Her adada iki iklim var. Volkanik yapısı olan adaların yüksek tepelerinde devamlı bulutlar oluyor. Bulutların olduğu tepelerin tarafında bol yağış oluyor ve çok zengin bitki örtüsü var. Aşağıda ısınınan suyun buharı dağın eteklerine gelince yoğunlaşıp buluta dönüşüyor ve dağ tepelerinin etrafında devamlı bembeyaz bulutları görebiliyorsunuz. Diğer taraf ise alçak olduğu için kurak ve sıcak oluyor.Ayrıca bu takım adalar yanardağ lavları ile zaman içinde büyüyorlar ve etrafa bol miktarda lavlardan oluşan siyah taşlar var.







Biz takım adaların ikinci büyük adası olam Maui’nin Kihei bölgesine gidiyoruz. Yüzölçümü 2 bin km2 olan bu adanın etrafı 240 km uzunluğunda. Adada tahmin edileceği gibi çok fazla plaj var. Bunların bir kısmı aldıkları rüzgardan dolayı surf yapmaya uygun , bir kısmında da kıyıya yakın resiflerde şnorkelle renkli balıkları izleyebiliyorsunuz.

Hayat sabah çok erken başlıyor. Öğlene doğru hava ısındığı için sabahın 6 sında sokakta koşanlara, yürüyenlere,denizde surf yapanlara rastlamak mümkün. Alışveriş merkezinin sabah 5 ten akşam 1 e kadar açık olduğunu öğrenmek beni çok şaşırtıyor.
.


İlk gün Kihei bölgesindeki plajları keşfe çıkıyoruz. Kıyılarda genellikle çok şık evler ya da büyük oteller var. Aralarında daracık bir yoldan plaja inebiliyorsunuz . Zaten bütün adada plajların kapatılması yasak . Yeter ki deniz kenarına ulaşacak o dar yolu bulun. Halk plajlarının olduğu yerde tuvalet ve duşlar var. Ancak kendi buz kutunuz ve yiyeceğinizle orada vakit geçirebilirsiniz ya da yakındaki bir otelin restoranına gidebilirsiniz. Bir de önemle arabada birşey bırakılmaması söyleniyor. Araba camının kırılıp içindekilerin alınması o kadar yaygınmış ki pekçok kişi camı kırılmasın diye arabasını kilitlemiyormuş.




Maui adasının en önemli aktivitelerinden bir tanesi Hana yolunu takip ederek adanın 90 km güneyindeki Hana şehrine giden yolu izlemek. Çok virajlı ve trafiğin çok olduğu söylendiği için sabah erkenden yola çıkıyoruz. Gerçekten inanılmaz bir doğa zenginliği var. Bir tarafta ormanların arasından ulaştığınız siyah kumlu ya da kırmızı kumlu plajlar, diğer yanda sayısız şelaleler, ağaçların yolun üzerinde tünel haline gelmesi ,çeşit çicek,ağaç ve bitki örtülü bu yolda bir otostop yapan kadını arabaya alıyoruz ve bize bölge ile ilgili bilgileri veriyor. Kendisi de emekli olup buraya yerleşmiş.


Hana yolu adanın etrafında dönmediği için aynı yoldan geri dönmeniz gerekiyor.ve bu gezi bütün gününüzü alıyor.

Diğer bir gün motora binip yarım ay şeklindeki Molokini adasına gidiyoruz. Şnorkelle renk renk balıkları ve mercanları izliyoruz ve civardaki büyük deniz kaplumbağalarını görüyoruz.


Adanın merkezi şehri olan Lahaina çeşit çeşit turistik dükkanları,şık lokantaları ile kaldığımız Kihei’ye 3 saat uzaklıkta. Şimdi müze olan eski belediye binasının olduğu meydanda insanların gölgesindeki banklarda oturup keyif yaptığı çok büyük bir banyan ağacı var.


Şehrin merkezine yakın yürüyüş güzergahında tutukluların bütün gün bahçesinde gezinebildikleri gece ise ahşap hücrelerine kapatıldıkları eski bir cezaevi, çeşitler dinlere ait binalar,sokaklarda mango ve çeşit çeşit çicek dolu ağaçlarla bezeli bir şehir. Şehrin bitiminde çok büyük oteller var. Bu otellerin park yerlerinin bir kısmı halka açık. Sabah erken gittiğimiz için yer buluyoruz; şemsiye,buz kutumuz ve şezlonglarımızı alıp sahile çıkıyoruz.


Sahilin ucundaki kayalığın civarında şnorkelle izleyebilinen mercanlar ve çeşitli balıklar var. Buz kutumuzdaki biraları içip sandeviçlerimizi atıştırıyoruz. Akşam yemeklerini genelikle evimize yakın lokantalarda çiğ balık ya da vietnem menüsü yiyerek geçiriyoruz. Değişik günlerde büyük plaj, küçük plaj ve benzeri isimli değişik koylarda denize giriyor , keyif yapıyoruz.



Adanın diğer önemli bir aktivitesi ise bulutların üzerinden güneşin batışını izleyebileceğimiz 3 bin metradeki Haleakala milli parkındaki volkanın tepesi. Deniz kıyısından 3 bin metreye çıkmak için yılan gibi kıvrılan bir yoldan gidiyoruz. Isı 13 dereceye kadar düşüyor. Bereket biz tedbirimiz almışız. Atkılarımız ve battaniyemizle etrafımızda bu tedbirleri almadıkları için donan tiplerin kıskanç bakışları arasında bulutların üzerinden batan güneşin keyfini çıkarıyoruz.





Adadaki son günümüzde uçağımız öğleden sonra olduğu için secret cove (gizli köşe) isimli adanın en güney ucundaki ve kitapta Hawai düğünlerinin yapıldığı yer olarak geçen koyu görmek istiyoruz ve sabahın 8:30 unda gittiğimiz zaman gözlerimize inanamıyoruz. Zira orada bir düğün törenine şahit oluyoruz. Gelin ve damattan başka ukulele çalan biri,fotoğrafçı ve nikahı kıyan ve sonunda oraya has deniz kabuğunu üfleyen adam ve bir de biz varız. Töreni keyifle izliyoruz . ben dayanamayıp bu nikahın geçerli olup olmadığını sorunca tabi ki geçerli diye azarlanıyorum. ))




Uçağa binerken de bir sürpriz bizi bekliyor. Hava alanında yaşlı bir kadın bana çiceklerden yapılmış buranın sembolu olan kolyeden hediye ediyor.


Benim için en keyifli şeylerden biri olan yeni bir ülkeyi ve kültürü tanıma imkanını bana armağan eden iki güzel kızımı iyi ki doğurmuşum . İyi ki varsınız kızlarım...

Mayıs 2017


Fotoğraflar


[Fotoğrafı büyültmek için üzerine tıklayın.

2435


YORUMLAR

Bu yazı için henüz yorum yazılmamıştır.




© Ekim 2015, NergizOvacik.com