San Francisco’dan 2 saatte Amerika’nın en kuzey batısındaki Seatle şehrine varıyoruz. Şehrin adı, şehrin kuruluşundan önce bölgede ikamet etmiş olup daha sonra göç ettirilen Kızılderili Duwamish ve Suquamish kabilelerin önderi Şef Seattle 'dan alınmış. Amerikanın ilk yirmi büyük şehirlerinden biri; nüfusu ise bir milyondan az.
ilk Starbucks Kafe
Araba kiralamak nispeten ucuz. Market place diye turistik bir bölgede dolaşıyoruz. Çeşitli restoranlar, meyva,sebze, hediyelik eşya standları ve bol miktarda turist var. Bu hafta ABD de pazartesi resmi tatil olduğu için sanki bütün amerika yollarda.
Seatle şehri Starbucks, Microsoft , Boeing vb şirketlerin merkezi. Burada ilk kurulan Starbucks kahvesine girmek kalabalıktan pek mümkün olmuyor.
1889 Tarihine çıkan bir yangın ahşap yapılardan oluşan şehri baştan aşağı yaktığı için bu tarihten sonra şehir yeniden yapılanıyor.
Kanalizasyon sistemini yenilemek için şehrin eğimini 90 dereceden 45 dereceye indirince binaların bir kısmının ilk katı toprak altında kalıyor. Ahşap yapılar yasaklanıyor ve bir yıl içinde şehir yeniden inşa ediliyor.
O zamanlar gönüllü olan itfaiye yenileniyor ve profesyonelerden oluşuyor. Ahşap kanalizasyon sistemi yenileniyor ve yangın söndürmede özel sektöre ait su idaresi başarısız olduğu ve yangına yeteri şekilde müdaahale edemediği için bu görevi o tarihten sonra belediye üstleniyor. Esnaf çadırlara geçiyor ve bir sene gibi kısa bir zamanda şehir yeniden ahşap yapılardan arındırılmış olarak inşa ediliyor.
Eski Seatle'ı anlatan ve bu alt katta kalan binaları gezdiren bir tur var. O zamanlar bir kadına 10 erkek nüfusu olduğu için şehirde en çok parayı genelev sahibi madame Mary Lue kazanıyor. Ölürken parasıyla okul yapılmasını istiyor ama hiçbir okula onun adı verilmiyor.
Şehri tepeden görmeyi sağlayan üç tane bina var. Biz Columbia adlı binanın 74 . Katından deniz kenarındaki şehri izliyoruz.
Akşam yemeğini i otele yakın bir lokantada yiyoruz. Bu bölgede pek çok lokanta, bar vb mekanlar var.
Ertesi gün şehrin diğer turistik yeri olan seatle Seatle Center’ı gezmeye gidiyoruz..
Burada da sanat mekanları ve çeşitli standlar var. Meydandaki Chiculy diye meşhur bir cam ustasının müzesi olağanüstü güzel ve renkli. Kesinlikle görülmesi gereken bir yer.
Seatle Center’ın bir özelliği ise Martin Luther gününde 3 adet gençlik barış ödülü vermesi. Bu ödüller barış ,liderlik.adalet ve insan hakları konularda öne çıkan kişilere ya da organizasyonlara veriliyor.
Havadan giden tramvayla Market Place'e gidilebiliyor.
Gece Anacortis diye ertesi sabah Vancuver adası için arabalı vapura bineceğimiz ufak bir kasabaya gidiyoruz. Yol boyu doğa olağanüstü güzel. Kasabada emekli bir çiftin evlerinin bir odasında kalıyoruz.
Güzel bahçenin kamelyasında oturup şarabımız içiyoruz.
Akşam yemeğini Meriç’in internetten bulduğu güzel Adrift lokantasında yiyiyoruz
