Anasayfa    Özgeçmiş    Yazılar    Fotoğraflar    Yorumlar    Duyurular    İletişim      

YOĞURTÇU KALESİ YÜRÜYÜŞÜ

   YOĞURTÇU KALESİ YÜRÜYÜŞÜ



Foça Forum Yollarda grubuyla iki yol önce Kastamonu yaylalarındaki muhteşem gezide beraber olmuştuk. Bu yıl kışımı Foça’da geçirmeye karar verince hafta sonu gezilerinde bu beraberliğimiz devam etti. Bu hafta sonu (20 kasım 2016) Manisa Yoğurtçu Kalesi gezisini yazmaya kimse talip olmayınca her zamanki ataklığımla görevi kabul ettim. Bunda sevgili arkadaşlarımın nergiz nergiz diye tempo tutmalarının da etkisi oldu.)) Baştan söyliyeyim ki Aksel kadar güzel bir yazı yazamam.





Sabah 8:30 da Pazar meydanında toplandık. Arkadaşlarımız dakikti . Yunus beylerin delice zeytinden yaptıkları zeytinyağından hepimize hediye olarak getirdikleri ufak şişeleri çantalara attık. (Bu sabah denedim. Olağanüstü güzel bir zeytinyağı. ) Bu sefer minübüs biraz daha kalabalıktı ayrıca kafilede bir de Bahattin beyin arabası vardı. Geçen gezide ben şarkı söylediğim için bu gezide de benden şarkı isterler diye düşünüp hazırlık yapmıştım. Nerdeeeee. Kalbim çok kırıldı ama sesimi çıkarmadım.




Ilıpınar’da yapılan kahvaltıdan sonra yoldan Tuğçe’yi alarak 26 kahraman yürüyüşcü Ayhan beyin rehberliğinde Yoğurtçu Kalesine doğru yola çıktık. Kalenin uzaktan görünüşü olağanüstü güzeldi.İçinde bölmelerin olması manastır olarak yapıldığı görüşünü destekliyordu.

http://www.sehiralem.com/Manisa/Manisa_Merkez/Tarihi_Yerler/1946/Manisa-Yogurtcu-kalesi.html


Kalenin burçlarını çıkıp etraftaki köyleri ve doğayı mahveden taşocağını gördükten sonra yürüyüşümüz başladı. Bir süre yoldan gittikten sonra dere yatağına girdik. İşte o zaman taşların üzerinden biraz zorlu da olsa tırmanarak sarı,yeşil,kavuniçi renkli yaprakların aralarından yansıyan güneşin sonbahar keyfini çıkardık. Amacımız oradaki şelaleyi görmekti ama kuraklık sonucu şelale falan kalmamıştı.
Bu arada rehberimiz Ayhan bey bize Manisa Tarzanı ile ilgili anılarını anlattı. Kendisine yapılan iyiliklerin karşılığını bulaşık yıkayarak ya da su taşıyarak nasıl ödediğini anlattı. Benim çocukluğum da Muradiye Orman Fidanlığında geçtiği için Tarzan’ı görmüşlüğüm vardı.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Manisa_Tarzan%C4%B1


Yürüyüş kolumuzun en önünde yürüyen lakabının Fidel olduğunu öğrendiğim Altan Bey ve Memduha ‘yı geçmeyi bir tek Celal başarıyordu. Yürüşün sonunda şelaleyi bulamayınca kendimizi dağlara vurduk. Hasan’ın (yazar) benim yükseklik korkum var demesine aldırmadan uçurumların kenarından yürüyerek ilk çıktığımız yerdeki ufak bir su birikintisinin kenarında saç kavurma ve çaydan oluşan Celal ve Hasan’ın (foto) hazırladığı öğle yemeğimizi yedik. Bu arada arabada şoför Hasan beyle birlikte 3 tane Hasan vardı. Müsadenizle Hasanlara foto hasan ve yazar hasan olarak ad takıyorum.

Dönüş yolunda Şoför Hasan bey bize Gerenköy’deki kahvede çay ikram etti ve tepedeki piknik alanına götürdü. Gerenköy’ü tepeden gördük ve güneşin batışını oradan izledikten sonra gelecek haftaya Aigai ‘ye gitmek üzere ayrıldık. Geziyi düzenleyen Celal'e ve keyifli hale getiren bütün arkadaşlara çok teşekkür ederim.



Fotoğraflar


[Fotoğrafı büyültmek için üzerine tıklayın.

1573


YORUMLAR

Bu yazı için henüz yorum yazılmamıştır.




© Ekim 2015, NergizOvacik.com