Anasayfa    Özgeçmiş    Yazılar    Fotoğraflar    Yorumlar    Duyurular    İletişim      

KADIN VE ERKEK BAKIŞ AÇISI 1994

   KADIN VE ERKEK BAKIŞ AÇISI 1994



VALLAHİ BİLLAHİ ERKEK DÜŞMANI DEĞİLİM

Bundan 12 yıl kadar önce feminizm üzerine okumaya başlayınca sonradan olma değil doğma büyüme feminist olduğuma karar vererek kendimi feminist olarak tanımladım. Şimdi bile tehlikeli olan feminizm sözcüğünün o zamanlar yarattığı izlenimi ve neler çektiğimi tahmin edemezsiniz. Bugün "Kadından Sorumlu Bakanımız " bile kendini feminist olarak tanımladığı için feministim demek eskisi kadar zor değil. Ama o zamanlarda kendini feminist olarak tanımlamak için mangal gibi bir yürek gerekiyordu. Ben cesur ve atak olduğum için değil yalnızca toplumdaki değer yargılarına ve yaşamdaki eşitsizliklere ,-yalnız kadın erkek değil her türlü eşitsizliğe- karşı olduğum için boş bulunmuş kendimi feminist olarak tanımlamıştım. Artık vazgeçmek "erkekliğe" sığmazdı.
O zamanlarda nedense feministlere "orospu" gözüyle bakılırdı. Çok şükür ki artık yalnızca lezbiyen ,erkek düşmanı , cadaloz kadınlar olarak görülüyoruz. Tabi toplumda bu algının oluşmasında Hıncal Uluç gibi saygıdeğer erkek köşe yazarlarımız payını inkar edemeyiz. Erkeklere birşey demiyorum da kadınlar böyle fikirler savunduğunda içim parçalanıyor.
Vallahi billahi erkek düşmanı değilim. Ancak toplumdaki erkek ayrıcalıklarını sorguluyorum. Gerçek birlikteliklerin kölelik ilişkileri içinde değil, eşit ve özgür olabileceğine inanıyorum. Ayrımcılığı destekleyen , kadınları toplumdan soyutlayıp dört duvar arasına hapseden anlayışları sorguluyorum.
1994



KADIN POLİTİKACILAR
Sayın Gündüz Badak,
Telefon görüşmemizde ne demek istediğimi iyice anlatamamışım. Onun için bu yazıyı yazmakta daha sonraki yanlış anlaşılmaları da önleyeceği için çeşitli yararlar görüyorum.
Ortada bir sorun var: Parlamentoda kadın az.
1.Bu sizi ilgilendirmeyebilir. Erkek olarak benim yeteri kadar bıyıklı temsilcim var diyebilirsiniz.
2.Ancak gördüğüm kadarıyla her Türkiyeli aydın gibi siz de ülkenizin sorunlarıyla ilgileniyorsunuz ve bu konu sizi rahatsız ettiği için üzerine kafa yoruyor, yazıyorsunuz.
Buraya kadar hiç bir itirazım yok. Ama sorunu ele alış tarzınıza çok büyük itirazım var. Yukarıda tespit ettiğimiz sorunun (yani parlamentoda kadınların az sayıda olması ) ortaya çıkmasında çeşitli nedenler var. Bu nedenlerin bir kısmından kadınlar sorumlu olduğu gibi büyük bir kısmından da erkekler sorumlu. Evet kadınlar kadın kollarında çalışmamalı, destek kuvvet olmayı kabul etmemeli vs. vs. vs. Peki erkekler ne yapmalı? Kadınların ancak çocuklarını yetiştirip büyüttükten sonra yani erkeklerden çok daha sonra politikaya atıldığını bilerek örneğin kadın kotasını savunmalı mı?. Ya da erkekler kadınlardan "iyi anne, iyi eş" olmasını talep etmemeli mi?, Hayatın tüm sorumluluklarını -çocukların bakımı, yemek, bulaşık, çamaşır gibi gündelik işler dahil- paylaşarak kadınların politikaya girmesine olanak sağlamalı mı? Bu ve buna benzer görüşleri diğer erkeklerle tartışmalılar mı? Özet olarak bu sorunla ilgili olarak- tabi bunu size de ait bir sorun olarak görüyorsanız - biz erkekler ne yapmalıyız diye sorgulamalılar mı?
Kadınlar kendi hataları üzerine düşünüyor, ellerinden geldiğince sorunları çözmeye çalışıyor. Sizin erkekler açısından meseleye bakmayarak kadınlara akıl vermenizi yanlış buluyorum. Bu sorunun çözülmesi için siz erkekler olarak ne yapmalısınız? Lütfen biraz bu konuya kafa yorup , bu konuda ahkam kesiniz.
Sevgili Gündüz, erkekler her konuya bu açıdan bakmadıkları sürece durmadan biz kadınlara akıl verecekler ve bizi kızdıracaklar. Sonra da yazında olduğu gibi ne yapsak yaranamıyoruz diye söyleneceksiniz, bizim adımızı edepsize çıkaracaksınız;. Kadınların değişmesi ne kadar önemliyse erkeklerin kendilerini sorgulaması, ayrıcalıklarından vazgeçmeyi savunabilmeleri de o kadar önemli. Kadın hareketine destek olmak istiyorsanız ancak böyle destek olabileceğinize inanıyorum. Aksi halde gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz.
Dostluk ve Saygı ile
Nergiz Savran Ovacık
Not: Bu yazı benim ne savunduğumu size anlatmak amacıyla yazılmıştır.Tabi benim adımı vererek yazdığınız yazılarda da sizin de hak vereceğiniz gibi düşüncelerimin doğru yansımasını isterim.
1994

KADIN VE SEKS
Sayın Gündüz Badak,
"Kadın ve Seks" başlıklı yazınızı okudum. Yazınızda Kadın cinselliğinin meta haline dönüşmesine karşı çıkıyorsunuz.
Erkeklerin böyle düşünmesi biz feminist kadınları çok mutlu ediyor. Ancak yazınız beni kadın bedeninin meta haline gelmesinin baş sorumlusu nedir veya kimdir diye düşünmeye zorladı. Herhangi bir 'şeyin' meta haline dönüşmesi için ona bir talep olması gerekir .Eğer alıcı yoksa neyi satabilirsiniz? Bugünkü toplumda pazarlamacılığın makbul bir meslek olmasının nedeni talep yaratması değil midir? Eğer alıcı yani talep varsa satışa mani olmanız çok zordur. Nitekim kendini sosyalist olarak tanımlayan pek çok ülke bu sorunu çözmeye çalıştığı halde becerememiştir.
Konuya bu açıdan bakınca kadın cinselliğini veya bedenini talep eden, buna para verenin erkekler olduğunda anlaşabiliriz sanıyorum. Görünen odur ki erkekler talep edip karşılığında para ödedikçe kadın cinselliği meta olmaya devam edecek, Kadınlar, pazarın (yani erkeklerin) taleplerine göre davranacaklar.
Tahmin ediyorum ki buraya kadar bir anlaşmazlığımız yok. İkimizin de doğru bulmadığı bir eylem var. Ancak benim anlamadığım bu eyleme karşı mücadele etme görevini niye yalnızca biz kadınlara yüklüyorsunuz? Siz hemcinslerinizle beraber bu konuda ne yapmalıyız diye niye sorgulamıyorsunuz? Biz kadınlara ne yapmamız gerektiğini vaaz etmeden önce belki erkek bakış açısını sorgulamanız gerekir. Bu konuda feministlerin mücadele etmediğini ve 'kadına erkeksi roller biçtikleri' gibi fikirlerinizi neye dayandırdığınızı bilemiyorum. Ancak bilimsel olmadığı kesin. Sizi gidi saçı uzun aklı kısalar, neden doğruları görmüyor da yanlış yapıyorsunuz demenizi hak edecek ne yaptığımızı da açıkcası çok merak ediyorum. Bu lafları duymamak için saçımızı bile kestirdik!
Bizim sizlerden istediğimiz kendinizi üstün görerek bize akıl vermekten vaz geçmeniz. Siz erkekler olarak kadın erkek eşitsizliğinin avantajlarını kullanıp kullanmadığınızı, bu avantajlardan vazgeçmeye çalışıp çalışmadığınızı sorgulamanız bize akıl vermenizden daha doğru olmaz mı?
Çekicilik konusuna gelince kadınların çekici olma isteği bence kınanacak bir şey değil , hoş bir şey. Keşke erkekler de biraz çekici olmaya gayret etseler, göbek bağlamasalar..Zaten sizin verdiğiniz akıllara göre davransak ne yapacağımızı iyice karıştıracağız. Bir yerde kadınlar çekici olmaya çalışmasınlar diyorsunuz, diğer tarafta niye erkeksi davranıyorsunuz diye soruyorsunuz. En iyisi biz yine bildiğimiz gibi davranalım, ne dersiniz?
1994
Dostluk ve Saygıyla
Nergız Savran Ovacık





Fotoğraflar


[Fotoğrafı büyültmek için üzerine tıklayın.

2270


YORUMLAR

Bu yazı için henüz yorum yazılmamıştır.




© Ekim 2015, NergizOvacik.com