İlk yazımda her hafta bir köşede yazmakla ilgili endişelerimi belirtmiştim. Bu hem bir disiplin meselesiydi hem de acaba yazılarımı kim okuyordu, ne düşünüyorlardı? Acaba bazı soru işaretleri yaratıyor muydum yoksa sıradan herkesin bildiği şeyleri mi yazıyordum? Kendimi böyle sorgularken ilk okuyucu mektubumu aldım. Ve tahmin edebileceğiniz gibi çok mutlu oldum.
Hani bazı köşe yazarları çok fazla okuyucu mektubu aldıklarından, cevaplayamadıklarında şikayet ederler ya. Neden ederler anlayabilmiş değilim. Meğer okuyucu mektubu ne kadar önemliymiş En azından birileri sizi okuyor ve üzerinde düşünüyor. Bana mektup yazan okuyucuma bundan dolayı müteşekkirim.
Okuyucum mektubunda şöyle diyor:"Dilin Cinsiyeti Var yazınızda şöyle bir bölüm var:'erkeklerin bizi değil, kendilerini eleştirmelerini ve sorgulamalarını bekliyoruz. Ayrıcalıklı konumlarının avantajlarını kullanmaktan vazgeçmek konusunda kendileri ile hesaplaşmalarını istiyoruz.'
Ben bu bölümü okuyunca, inanın şöyle hissettim: Ayrıcalıklı bir konumun
avantajını kullanmak haa? Yakışmaz erkek adama. Derhal vazgeçiyorum.
Sonra da bu karikatür gibi ruh halime bakıp, "erkeklik övgüsüne
yüceltmesine dayanan bir motivasyonla da olsa, eşitlikçi bir yöne doğru yol
almakta bir sakınca var mı ki?" diye sordum.
Sakıncaları olduğu apaçık elbette ama eşitliğe doğru bir adim da bir adimdir
diye düşünecek oldum. Iyi de, kendisi olmaya devam ederek başka bir şey
nasıl olunurdu ki? ... Demeye gayret ettiğim şey, hak verdiğim hesaplaşma isteğinizi
yerine getirmenin ne kadar da zor olduğu. Belki de bir insan ömrüne
sığamayacak kadar zor ve meşakkatli bir dönüşüm bu.
Bu nedenle, kadın hareketinin önemini idrak ettiğini sanan bir erkek olarak,
bu öğrenme surecinde yaşadığımız sınavlarda bize, istediğimiz sorudan
başlama, kırmızı kalem kullanma, bütünleme gibi tüm öğrenci haklarının
tanınmasını talep ediyorum. Ayrıca sırf sonuçtan değil, gidiş yolundan da
!puan’ verilmeli.”
Elbette dönüşüm kolay değil. Dönüşümün çok kolay olmayacağının farkındayız ama erkeklerin kendilerini , kullandığı ayrıcalıkları sorgulamaları çok önemli ve bunu yapan erkek sayısı çok az. Genellikle kadınların yaptıkları “yanlışlar “ üzerinde durup kendilerine düşenleri daha az irdeliyorlar. Okuyucumun bu konuda kendini öğrenci olarak görmesi , hata yapabileceğini kabul etmesi işin başlangıcı kanımca ve bu sorgulamayı yapan her erkeğe sempati duymamak elde değil. Sayın okuyucum emin olsun ki gidiş yolunuz bu olduğu sürece “puan” alacaksınız. Kadınlar ve erkekler kendilerini düşeni sorguladıkça daha güzel bir dünyada yaşayacağımıza inanıyorum.
Fotoğraflar
[Fotoğrafı büyültmek için üzerine tıklayın.
|