AHMET EFENDİ
Ahmet Efendi bizim muslukçu. Kendisiyle sık sık görüşürüz çünkü bizim evin muslukLarı , kloseti ,duşu habire bozulur.Hatta bir keresinde banyodaki evye yerinden çıkmıştı. Velhasıl müteahhitin azizliği sonucu biz Ahmet efendiyle iyi ahbabızdır. Tesisat işlerinin dışında da ufak tefek tamirlerimi yapar.
Ahmet efendi bana hep "yenge" diye hitap eder. Bu geçmişte sosyalistlerin kadınlara "bacı" demesi gibi birşey. O bana yenge deyince ben de onun benimle ilgili "kötü" niyetleri olmadığını anlarım.
Ahmet Efendinin karısı da bize temizliğe gelir. Arada bir sohbet ederiz de o bana karşı saygılı, efendi davranan Ahmet efendinin karısına neler yaptığına bir türlü aklım ermez. Karısı evde köledir. Bütün gün evlerde canı çıkar sonra da kocasına hizmet etmek zorundadır. Akşamları ayaklarını yıkatır Ahmet Efendi. Kafası bozulunca olur olmaz sebeble karısını döver. O erkektir. Toplum ona bu türlü hakkı ları hatta fazlasını vermiştir.
Çok kıskançtır.Karısı başını örtmeden sokağa çıkamaz. Ancak karısı onu kıskanamaz.Ahmet efendi yalnız yaşadığımı bildiği için zaman zaman çaktırmadan beni kollar. Biraz yüz bulsa çeşitli tekliflerde bulunmaya hazır olduğunu anlarım . Heran tahrik olmaya hazırdır.Zaten yolda gördüğü mini etekli, açık giyimli ve hatta gösterişli her kadın onun tahrik eder. Bu elbette onun kabahati değildir. Kadınlar tahrik etmemek için gerekeni yapmalı, her erkeğin tahrik olma eşiği farklı ise de her ihtimali göze almalıdırlar.
Ahmet Efendi heran kızdığı birisinin anasına birşeyler yapmaya hazırdır. Hem bu işi bu kadar çok nasıl yapacağını merak edersin, hem de zavallı annelerin ne kabahatı var diye düşünürsün.
Ahmet efendi hayatımda önemli bir yer tutmadığı için hayatımın ikinci erkeği Ahmet Bey'e geçebiliriz.
AHMET BEY
Aynı iş yerinde çalıştığım arkadaşımdır. Karısı bir bankada çalışmaktadır ve evde belli sınırlar içinde söz sahibidir.Ahmet bey masondur ve rotary klüp üyesidir. Bu klüpler hem ona statü sağlar, hem de iş ilişkilerinde yararlı olur. Bu erkek klüplerinin en önemli özellği birbirlerini korumalarıdır.
Ahmet bey her konuda uzmandır. Iş , spor. politika , sanat .. Ahmet Bey asla hata yapmaz . Yapsa da asla kabul etmez. Erkek erkeğe iken bol geyik muhabeti yapılır. Ben de aralarına girebilmek için onların bu muhabetine katılır, hatta onlardan daha açık saçık fıkralar anlatarak kendimi kabul ettiririm. Ancak Ahmet beyleri böyle hoş sohbet içinde görünce zannetmeyin ki birbirleriyle iyi ahpaptırlar. Tabi ki hayır. Çünkü hayat Ahmet beyler için acımasız bir rekabet demektir. Ve her an birbirlerinin açığını bulumaya çalışırlar.
Ahmet bey'in işi çok önemlidir. Evin her türlü düzeni buna göre ayarlanmıştır. Çocuklarla ilgilenmek, onları doktora götürmek gibi işleri çalışsa da karısı yürütür. Ama bu konularda örneğin çocuğun hangi doktora götürüleceğü gibi karar ve son söz Ahmet bey'indir. Ahmet bey arada bir salata yapar ya da sofra kurarsa karısı çok sevinir ve her yerde kocesının kendisine ne kadar yardımcı olduğunu söyliyerek onu teşvik eder. Çünkü Ahmet Bey'in canı istemezse bu işleri yapmak zorunda değildir.
Ahmet Bey'in toplum ve iş hayatında sürekli tehdit altında olan otoritesi evde ve aile içinde güvencededir.Ahmet beyin karısı elinden geldiği kadar çabalar ama arada bir de sinirlenip diklenir. Işte o zaman Ahmet Bey elinde olmadan karısını döver. Sonra çok pişman olur, karısı hakketse bile çok yalnış yaptığını kabul eder ve kendini affettirmek için karısına pahalı hediyeler alır. Ancak ben Ahmet Bey'in bizim patrona hiç el kaldırdığını görmedim. En aşağılandığı zaman bile sesini çıkarmaz.
Karısı Hürriyet gazetesinin ekini okur ve buradan kocasını elinden kaçırmaması için neler yapması gerektiğini öğrenir. Onu pohpohlamalıdır, kendine bakmalıdır (zamanı nasıl bulacaksa) , ve daima onun başarısını ön plana çıkarıp her türlü sorumluluğu üstlenmelidir. Ahmet Bey yalnız yaşayamaz. Beş sene önce ilk eşinden ayrılmış üç ay içinde ona bakacak , hayatı onun için kolaylaştıracak yeni bir kadın bulup evlenmişti.Ahmet Bey kadın -erkek eşitlğinden yanadır. Hatta evde bu eşitlği sağlamak için karısını eğitir.Ama tabi yalnızca teoride. Pratikte Ahmet Efendiden pek farkı yoktur. Onun karısı da Ahmet efendi'nin karısı gibi Ahmet Bey'in uygun gördüğü şekilde giyinmeli, uygun gördüğü kişilerle arkadaşlık etmeli ve ortak hayatlarını Ahmet Beyin isteklerine gibi organize etmelidir.
Ahmet Bey feminizme şiddetle karşıdır. Bütün feministler çirkindir , evde kalmış kız kurularıdır ve hatta lezbiyendir. Bu konuda Hıncal Uluç ne kadar güzel yazmaktadır. Bu feministler aile düzenini tehdit eden toplumsal çıbanlardır. Feminist olan ortak bir arkadaşımızla karısı görüşmesin diye elinden geleni yapar.
BIZIM AHMET
Ahmet'le karısı çok eski arkadaşımdır.Toplumdaki fikri gelişmeleri izler , hatta birşeyler yapmaya çalışırlar.
Ahmet , biraz da ısrar ederek karısının devrimci olduğuna inandığı bir kadın derneğine üye olmaya ikna etmişti.. Karısı o günden sonra çok değişti. Kendi kararlarımı kendim veririm gibi laflar etmeye başladı. Ahmet tabi bir devrimci olarakl ona çok hak veriyordu. Elbette ilişkileri eşit olmalıydı. Ama bu onun için hayatı çok zorlaştırıyordu. Karısı akşamları dernekle ilgili toplantılara gidiyor, çocukların kreşten alınması , yedirilip yatırılması işi Ahmet'e kalıyordu.Son zamanlarda da yalnız dernek işi için değil sırf arkadaşlarıyla yeyip ,içmek gezmek için de sağa sola gider olmuştu. Ahmet de devamlı arkadaşları ile buluşur eve geç giderdi ama karısına bu konuda çok sinirleniyordu. Ne de olsa kadındı ve kadınların içgüdüleri ve fiziksel yapısı erkeklerden farklıydı. Ayrıca komşular ne derdi.? Onun iyi niyetli olduğunu bilmezlerdi. Ancak bütün bu düşündüklerini karısına söyleyemiyordu. Ahmet Için için kendine bile itiraf etmeye çekindiği duygularla Ahmet beye çok özeniyordu. Ama entellektüel düzeyi onun gibi olmasına müsade etmiyordu.
Ahmet arada bir evde yemek yapar ve özellikle Ahmet beyin karısı etraftayken bunu anlatır ve epey sempati toplardı.Karısı hergün yemek yaptığı halde Ahmet gibi bununla övündüğünü duymadım. Ahmet kendisinin feminist olduğunu ,feminizmin kadınlara bırakılmayacak kadar önemli bir konu olduğunu savunur
Karısını çok seviyordu. Akıllı bir kadındı. Onunla hayatın her alanına dair tartışabilirdi. Karısı "Insan özel ilişkilerinde eşitlik sağlamadan , toplumda nasıl eşitlik sağlayabilir" diyordu.Nitekim Ahmet'in hoş gördüğü olayları mesela ,karısını döven erkeklerin kınanmaması gibi , o hazmedemiyordu. Fiilen dövüp dövmemenin önemli olmadığını , bunu yaptığını bildiği insanlara tavır koymayarak bu değerleri paylaştığını ve yeniden ürettiğini söylüyordu. Ahmet karısına çok hak veriyordu ama böyle zaman, mekan düşünmeden , olur olmaz her yerde sert bir tavırla bunu dile getirmesi de gerekmiyordu. Hem o suçladığı eski arkadaşlarıydı ve karısı da pek şikayetçi değildi.
Açıkçası ben de Ahmet'in karısının işi abarttığını düşünüyorum. Ahmet daima ev işlerine yardım etmiş ama karısına yaranamamıştır. Karısı niye yardım da sorumluğu paylaşmıyor diye itiraz etmiştir.Yardım demenin bile o işe sahiplenmeme olduğunu, geleneksel kadın erkek rollerini benimsemek olduğunu savunmuştur. Ahmet'in karısını dövdüğünü hiç duymadım ama elbette teorik olarak ondan üstün olduğu için bunu her eline geçen fırsatta kullanır.Karısı onun erkek değerlerini sorgulamamakla , erkeğin içine doğduğu ayrıcalıkları elde ettiği her fırsatta kullanmakla , toplumdaki kadın üzerindeki baskıların sürdürülmesine ortak olduğunu savunur ve onu samimi olmamakla suçlar . Ille de her konuda ki eşitsizlikleri öne çıkarır.
Canım bu devirde Ahmet gibi erkek bulmak kolay mı ? Neden karısı onun kıymetini bilmez bir türlü anlamıyorum.